Üfürüm, kalp ve damarlar içerisinden geçen kanın oluşturduğu türbülanslı akımın, stetoskopla duyulabilen sesidir. Kalpteki dört kapak, kanın tek yönlü ve düzenli akışını sağlar. Bu kapaklardaki daralma (stenoz), yetmezlik (regürjitasyon) veya kalpteki delikler gibi yapısal bozukluklar, kan akımında türbülansa yol açar ve işte bu türbülans, üfürüm olarak adlandırılan sesi oluşturur. Ancak bazı durumlarda kalp yapısında herhangi bir bozukluk olmadan da üfürüm duyulabilir.
Burada önemli bir ayrım yapmak gerekir: Üfürüm bir hastalık değil, bir bulgudur. Tıpkı ateşin enfeksiyonlara işaret edebileceği gibi, üfürüm de bazı kalp rahatsızlıklarının belirtisi olabilir. Ancak her üfürüm mutlaka ciddi bir hastalığın göstergesi değildir.
Üfürümleri iki ana başlıkta inceleyebiliriz:
Genellikle çocuklarda ve genç erişkinlerde duyulan bu tür üfürümler, kalbin yapısal olarak tamamen normal olduğu durumlarda ortaya çıkar. Ateş, kansızlık (anemi), tiroid hormonlarının yüksekliği (hipertiroidi), gebelik gibi durumlarda kalp debisi artar ve bu da geçici üfürümlere neden olabilir. Bu üfürümler çoğunlukla yumuşak, kısa sürelidir ve pozisyona göre değişkenlik gösterir.
Masum üfürümler:
Kalp kapak hastalıkları, doğumsal kalp anomalileri, enfektif endokardit gibi yapısal bozukluklar nedeniyle ortaya çıkan üfürümlerdir. Bu üfürümler genellikle daha yüksek şiddettedir ve fizik muayene sırasında yer, zaman ve niteliğine göre tanımlanabilir. Patolojik üfürümler kalıcıdır ve genellikle ileri tetkik (ekokardiyografi) gerektirir.
Patolojik üfürümler:
Her ne kadar bazı üfürümler masum olsa da, bazı belirtilerle birlikte olduğunda üfürümün ciddi bir kalp hastalığına işaret edebileceği unutulmamalıdır.
Aşağıdaki belirtilerle birlikte üfürüm duyuluyorsa, mutlaka ileri tetkik yapılmalıdır:
Bu durumlarda kardiyolojik değerlendirme ve ekokardiyografi yapılması önerilir.
Üfürüm tespit edilen bir kişide hekimin ilk yapacağı şey, ayrıntılı bir öykü almak ve fizik muayene yapmaktır. Üfürümün yeri, zamanı (sistolik mi, diyastolik mi?), şiddeti ve yayılımı gibi parametreler değerlendirilir.
Tanıda en sık kullanılan görüntüleme yöntemi Ekokardiyografi (EKO)’dur. Bu yöntemle kalp kapaklarının yapısı, hareketi, kalpteki odacıklar ve varsa delikler net şekilde görüntülenebilir.
Gerekli görülürse şu testler de yapılabilir:
Eğer üfürüm masum ise, herhangi bir tedavi gerekmez ve takip yeterlidir. Ancak patolojik üfürüme neden olan bir hastalık saptanırsa, tedavi altta yatan nedene yönelik planlanır. Örneğin:
Evet. Çocukluk çağında özellikle 2-6 yaş arasında masum üfürümler sık duyulur. Bu yaş grubunda kalp yapısı küçük, kalp hızı hızlı olduğu için türbülanslı akım daha kolay oluşur. Bu yüzden çocuklarda duyulan üfürüm her zaman endişe nedeni değildir ama yine de bir çocuk kardiyoloğu tarafından değerlendirilmesi önerilir.
Sonuç olarak, üfürüm bir hastalık değildir, ama önemli bir klinik bulgudur. Masum üfürümler herhangi bir sağlık sorunu oluşturmazken, bazı üfürümler ciddi kalp hastalıklarının habercisi olabilir. Bu yüzden bir üfürüm duyulduğunda hekiminizle görüşmeli ve gerekiyorsa ileri tetkikler yapılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki erken tanı hayat kurtarır ve kalp sağlığı düzenli takip ile korunabilir.
May, 22 2025
May, 22 2025
May, 22 2025
May, 22 2025
May, 22 2025