Türkiye Kalp Krizi Nedeniyle Ölümler İlk Sırada: TUİK Verilerine Detaylı Bir Bakış.

Ağu, 04 2025 Makaleler
Türkiye Kalp Krizi Nedeniyle Ölümler İlk Sırada: TUİK Verilerine Detaylı Bir Bakış.

Türkiye Kalp Krizi Nedeniyle Ölümler İlk Sırada: TUİK Verilerine Detaylı Bir Bakış.

Kalp krizi, modern çağın en ölümcül hastalıklarından biridir. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de kalp krizi ve diğer kardiyovasküler hastalıklar, hem birey sağlığı hem de sağlık sistemi üzerindeki etkileri açısından önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Artan yaşam süresi, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme, obezite ve stres gibi risk faktörlerinin yaygınlaşması, kalp krizi vakalarının artmasına neden olmaktadır.

Bu yazıda, Türkiye'de kalp krizi ile ilgili güncel istatistikleri, ölüm oranlarını, yaş ve cinsiyet dağılımını, bölgesel farklılıkları ve kalp krizine neden olan başlıca risk faktörlerini derleyerek paylaşacağız. Ayrıca, toplumsal farkındalığın artırılması ve bireysel önlemlerle bu sürecin nasıl yönetilebileceğine dair önerilere de yer vereceğiz.

Türkiye’de Kalp Krizi Nedeniyle Ölüm Oranları

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) “Ölüm Nedeni İstatistikleri 2023” verilerine göre, dolaşım sistemi hastalıkları, Türkiye'deki tüm ölümler içinde ilk sırada yer almaktadır. 2023 yılında toplam 482.937 ölümün %35,9'u dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle gerçekleşmiştir. Bu grupta yer alan en sık ölüm nedeni ise iskemik kalp hastalıkları (yani kalp krizi dahil) olmuştur.

İskemik kalp hastalıkları, tüm ölümler içinde %16,3’lük bir oranla ilk sıradadır. Bu da yılda yaklaşık 78.700 kişinin kalp krizi ve benzeri kalp hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiği anlamına gelmektedir. Erkeklerde kalp krizine bağlı ölüm oranı kadınlara kıyasla daha yüksektir. 2023 yılı verilerine göre dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölümler erkeklerde %38,2 iken kadınlarda %33,3’tür.

Kalp Krizi Geçirme Riski Kimlerde Daha Fazla?

Kalp krizi riski birçok faktöre bağlıdır. Türkiye'de yapılan epidemiyolojik araştırmalar ve saha çalışmaları, aşağıdaki risk faktörlerinin kalp krizi geçirme olasılığını ciddi oranda artırdığını göstermektedir:

  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon)

  • Yüksek kolesterol ve trigliserid düzeyleri

  • Sigara kullanımı

  • Diyabet (şeker hastalığı)

  • Obezite

  • Ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsü

  • Hareketsiz yaşam tarzı

  • Sağlıksız beslenme (özellikle işlenmiş gıdalar, tuz ve trans yağ tüketimi)

TÜİK'in “Türkiye Sağlık Araştırması 2022” sonuçlarına göre, 15 yaş ve üzeri bireylerde hipertansiyon görülme sıklığı %16,4, yüksek kolesterol oranı ise %15,6 olarak kaydedilmiştir. Bu değerler, Türkiye'de kalp krizi riski taşıyan bireylerin sayısının çok yüksek olduğunu göstermektedir.

Bölgesel Dağılım: Kalp Krizi En Çok Hangi Bölgelerde Görülüyor?

Kalp krizi sıklığı bölgesel olarak da değişkenlik göstermektedir. Türkiye genelinde Marmara ve İç Anadolu bölgeleri, nüfus yoğunluğu ve yaş ortalamasının yüksekliği nedeniyle kalp krizi kaynaklı ölümlerin daha sık görüldüğü bölgeler arasında yer almaktadır. Örneğin, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde yaşanan stres, hava kirliliği, trafik yoğunluğu gibi çevresel faktörler kalp sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar ve düşük sağlık okuryazarlığı, kalp krizi sonrası tedavi sürecini geciktirebilmekte ve ölüm oranlarını artırabilmektedir. Kırsal alanlarda, kalp krizi belirtilerinin geç tanınması ve acil sağlık hizmetlerine ulaşım süresinin uzunluğu, hayati riskleri artıran önemli faktörlerdendir.

Yaş ve Cinsiyet Faktörü

Kalp krizi genellikle 50 yaş üzerindeki bireylerde daha sık görülse de son yıllarda genç bireylerde de artan vakalar dikkat çekmektedir. Özellikle sigara kullanımı, yoğun stres, hareketsizlik ve düzensiz beslenme gibi faktörler, genç yaşta kalp krizi geçirme olasılığını artırmaktadır.

Cinsiyete göre dağılım incelendiğinde, erkeklerin kalp krizi geçirme riski kadınlara kıyasla daha yüksektir. Ancak menopoz sonrası dönemde kadınların da risk altına girdiği bilinmektedir. Bu durum, östrojen hormonunun kalp üzerindeki koruyucu etkisinin azalmasıyla açıklanabilir.

Kalp Krizi ve Ekonomik Yük

Kalp krizleri sadece birey sağlığı açısından değil, aynı zamanda sağlık sistemi ve ekonomi üzerinde de ciddi bir yük oluşturmaktadır. Akut koroner sendrom (AKS) nedeniyle yapılan hastane başvuruları, girişimsel işlemler (anjiyoplasti, stent), ilaç kullanımı ve rehabilitasyon süreçleri hem kamu hem de özel sağlık sigortalarında yüksek maliyetler doğurmaktadır.

Türkiye’de yılda yaklaşık 150.000’in üzerinde kişinin kalp krizi geçirdiği tahmin edilmektedir. Bu durum, iş gücü kaybı, erken emeklilik ve uzun süreli ilaç kullanımı gibi faktörlerle ekonomik verimliliği düşüren önemli bir halk sağlığı problemi yaratmaktadır.


Kalp Krizi Geçirenlerin Sağkalım Oranı

Modern tedavi yöntemleri sayesinde kalp krizi geçiren bireylerin hayatta kalma oranı önemli ölçüde artmıştır. Zamanında yapılan girişimsel işlemler (örneğin primer PTCA), pıhtı çözücü ilaçlar, yoğun bakım desteği ve uzun dönem kardiyak rehabilitasyon programları bu başarıda büyük rol oynamaktadır.

Ancak hayatta kalan bireylerde kalp fonksiyonlarında kalıcı hasar, yaşam kalitesinde azalma ve ikinci bir kalp krizi riski söz konusu olabilir. Bu nedenle ikincil koruma önlemleri (ilaç tedavisi, diyet, egzersiz, sigarayı bırakma) hayati önem taşımaktadır.

Kalp Krizi Önlenebilir mi?

Kalp krizlerinin büyük çoğunluğu önlenebilir nedenlere bağlıdır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kardiyovasküler ölümlerin en az %80’i yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebilir durumdadır.

Önerilen önlemler:

  • Sigara kullanımını bırakmak

  • Tuz ve şeker tüketimini azaltmak

  • Haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş yapmak

  • İdeal kiloda kalmak

  • Stresi kontrol altına almak

  • Hipertansiyon, kolesterol ve diyabeti kontrol altında tutmak

  • Düzenli kalp kontrolleri yaptırmak

Türkiye’de kalp sağlığına yönelik kampanyaların ve sağlık okuryazarlığının artırılması, erken teşhis ve tedavi imkanlarının yaygınlaştırılması ile bu konuda önemli kazanımlar elde edilebilir.

Sonuç

Türkiye'de kalp krizi, hala en önemli ölüm nedenlerinden biri olmaya devam etmektedir. TÜİK verileri ve saha araştırmaları, kalp krizine bağlı ölümlerin yüksekliğini ve risk faktörlerinin yaygınlığını açıkça ortaya koymaktadır. Ancak bu risklerin çoğu, bireysel ve toplumsal düzeyde alınacak önlemlerle azaltılabilir.

Sağlık otoriteleri, hekimler ve bireyler olarak üzerimize düşen görev; farkındalığı artırmak, riskleri azaltmak ve sağlıklı bir toplum için birlikte çalışmaktır.


Kaynaklar:

  1. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK). Ölüm Nedeni İstatistikleri 2023. https://tuik.gov.tr

  2. Türkiye Sağlık Araştırması 2022, TÜİK Sağlık Araştırmaları.

  3. Türkiye Kardiyoloji Derneği. Kalp Damar Hastalıklarında Güncel Epidemiyoloji Raporları. https://tkd.org.tr